( İdealler ve Pratikler - 2 ) Hayyyyatta yapamadığım birşey pratik düşünmek. Özellikle de bu blogda. Eksikliğim olarak farkettim bir an için ve madem başlık "kişisel gelişim" ; ilk önce bunu geliştirmek lazım.
Düşünürken idealleri belirlemeye çalışıyoruz çoğunlukla. En büyük hatamız. Oysa gelişim mümkün olduğu kadar küçük aşamalardan oluşmalı. Ulaşamayacağım bir hedef hakkında neden düşüneyim ki ? Bunun yerine çok daha basit, kısa ya da orta vadede ulaşılabilir ve uygulanabilir bir hedef koymamız şüphesiz çok daha mantıklı olacaktır.
Kişisel gelişim amaçlı olarak pratik düşünmenin 3 önemli noktadan oluştuğunu düşünüyorum :
1. Kişisel kapasitenin farkına varmak
2. Gelişim aşamalarını mümkün olduğunca basit düzeyde ve kısa vadeli belirlemek
3. Bir gelişimi tamamlamadan diğerine geçmemek
Yalan söylemekten örnek vereceğim. Kişisel diyetime yalan söylememek gibi bir madde koyarsam uygulayabilecek miyim ? Kesinlikle hayır. Böyle bir şeyi uygulamam şuan için mümkün değil. Bu anlamda kişisel kapasitemin farkındayım.
Bu yüzden kişisel hedefimi şimdilik "sürekli gülebilmek" olarak belirleyebilirim. Sabah evden aynı saatte çıktığım komşuma gülümseyebilirim. Vapura binerken gözgöze geldiğim onlarca kişiye gülümseyebilirim. İşe vardığımda günaydın derken en içten gülüşümü kullanabilirim... Çok zevkli bir ödev gibi görünüyor. Çok kolay, çok yararlı. Hafif, belli belirsiz bir gülümsemeden kimseye zarar gelmez. Bunu 1 ay boyunca kendime hatırlatabilirsem, belki de hayatımın sonuna kadar böyle güzel bir özelliğim olur.
Felsefe böyle olmalı. Basit olmalı. Öz olmalı. Sonuca götürmeli. Din nasıl insanoğlunun elinde birçok anlamda yozlaşmışsa, felsefe de bu anlamda yozlaşmış belki. İnsanların mükemmel inanç sistemlerini işe yaramaz hale getirmeleri gibi işe yaramaz hale gelmiş belki felsefe de. Ve bu yüzden dinine bağlı birine nasıl çoğu zaman kötü gözle bakılıyor ise felsefeciye de öyle... Düşüncelerimi basitleştirmek şuan için yapabildiğim birşey değil ve yapabiliyor olsam bu konunun üzerinde durmam. Umarım yakında...